1 Eyl 2010

4-3-3 TARİH Mİ OLUYOR ?


Bu günden itibaren Galatasaray'da bir çok şey değişecek. Değişmeyeceğini düşünenler var saygı duyuyorum.

Tarihinin en kötü başlangıçlarından birisini yaptı. Daha ilk basamaklarda Avrupa kupalarına veda etti.Büyük hedefleri olan kulüpler için bu durum kazanın kaynaması için altına daha çok odun atılmasına neden olurdu, oldu da. Kazanda suyun çok olmaması dışarıya taşmasına engel olmuştu. Dün itibari ile kazanın içindeki suya ilaveler yapıldı. Tatlandırıcılar ilave edildi. Tuz ve şeker.

Katılmadığım bir konudan devam etmek istiyorum. Süper Ligi bir kenara bırakalım. Halen dillerde dolanan bir söylem var. Bu transferler Avrupa kupasından elenmeden önce neden yapılmadı ? Bu söylem Galatasaray'a haksızlık etmektir. Neden ? Galatasaray'ın mevcut kadrosu Lviv'i rahatlıkla eleyecek bir güçte. Basit bireysel hatalar ve son maçtaki panik bizi kupanın dışına itti. Bunu artık kabul edin. Avrupa kupasından elenmenin transferle uzaktan yakından bir alakası yok. Tabi ki transferlerin geç kaldığı bir gerçek. Bu tamamen maddi durumdan ve daha ötesi yönetimin yetersizliğinden kaynaklı. Artık Avrupa kupası da geride kaldı süper ligde alınan iki mağlubiyette. Geçmişe sünger çekmek kolay değil ama geçmişle yaşamak hiç kolay değil.

Dün mevcut kadroya Misimovic ve Insua katıldı. Tamam sorunlar bitti demiyoruz. Galatasaray'da sorun hiç bitmez.

Galatasaray'ın 4-3-3 sisteminde ideal on birine bir bakalım şimdi. Ufuk,Sabri,Neıll,Servet,Hakan Balta,Ayhan,Mustafa Sarp,Barış,Arda,Baroş,Kewell.

Sezon başında Cana,Pino,Ali Turan,Serdar Özkan,Mehmet Battal,Musa Çağıran vs. gibi oyuncular kadroya dahil edildi. Mehmet Topal gitti yerine Cana alındı. Keita gitti yerine Pino ve Serdar Özkan alındı. Cana, bir Mehmet Topal olabilir mi ? Pino ve Serdar Özkan, bir Keita olabilir mi ? Tüm bunların üzerine Kewell ile neredeyse anlaşma yapılmayacaktı. Musa'nın sakatlanması. Üzerine Pino ve Cana'nın sakatlanması. Yeni transferler sakat mı diye düşünürken Sabri sakatlandı,son olarak Kewell ve Mehmet Battal sakatlandı. Olaylar bu şekilde devam ederken işlemeyen 4-3-3 sistemi tamamen çaresiz kalmıştı. Oyuncuların alternatiflerinin olmaması felaketlerin habercisiydi. Sonuç; lige iki mağlubiyetle başladık ardından Avrupa kupalarından elendik ve eskişehir galibiyetiyle biraz gülümsedik.

Avrupa kupasından elenmek beceriksizlikten başka bir şey değildi.Artık herkesimden aynı ses çıkıyordu. Transfer şart. Neden bekleniliyor. Maddi kaynak sıkıntısı çeken yönetim dünya kupasında harika bir performans sergilemiş Elano'yu satma girişimlerinde bulunuyor fakat istediği rakamları veren bir kulüp çıkmıyordu. Bu kadro sıkıntısında Elano'nun satılması düşüncesi bile taraftarı ürkütüyordu. Maçı izleyen her göz görüyordu Galatasaray orta sahasının Ayhan,Sarp,Mustafa üçlüsüne, kalesinin Aykut ve Ufuk'a emanet edilmeyeceğini. Bunu Rijkaard ve yönetim de görüyordu. Tüm temaslar boşa çıkmıştı. Başvurulan oyuncunun ücreti Galatasaray'ın bütçesine uymuyordu. Yönetimden gelen açıklamalar hiç değişmiyordu.''Transfer sezonu kapanmadan iki yada üç oyuncu daha alacağız''. Beklenen haberler nihayet dün geldi. Müthiş bir pasör ve savunmacı takıma katıldı.

Rijkaard geldiği günden bu yana 4-3-3 sisteminde oynattı takımı. Misimovic'in gelişi ile bu sistemden vazgeçmesi gerekecek gibi. İnsan düşünmeden de edemiyor tabi. Rijkaard misimovic transferini ne kadar istedi. Kararlı olduğu siteme devam edecekse Misimovic bu sistemin neresinde kendine yer bulabilecek ? bu da ayrı bir soru işareti. Misimovic, kendisinin de söylediği gibi forvet arkasından ikinci bir forvetmiş gibi oynayan ve bu sayede performansını üst seviyede tuta bilen bir oyuncu. Rijkaard'ın tabi ki sistemine saygı duymak zorundayız. Misimovic'den istenilen verimi alabilmek için onu muhakkak on numara pozisyonunda oynatmak zorundasınız. Bu da direkt olarak 4-2-3-1 sistemini işaret ediyor.

Sistem üzerinde yabancı oyuncularımızın durumuna bakalım. Neill,İnsua,Cana,Pino,Elano,Kewell,Baroş,Misimovic. Neill ve İnsua'nın yeri garanti.Muhtemelen Cana ilk ön libero olacak. Ona da garanti diyelim. Baroş ve Misimovic garanti. Beş yabancımız oldu. Altıncı muhtemelen Elano olacaktır. Görüldüğü gibi hücum yönümüz yine kuvvetli. Pino var elde. Daha hiçbir şey anlayamadık. Genç bir yetenek oyması gerekiyor. Kewell gördük ki o olmadan olmuyor.Skibbe dönemi aklıma geldi. Çok gol atar çok gol yerdik. Yine oraya doğru gidiyor gibiyiz. İnsua'nın gelişi sol beke bir çözüm evet ama sıkıntı stoperlerde. Servetin yıldızı bir türlü barışmadı Rijkaardla. Rejkaard Servetin yerinde Baltayıda deneyebilir. Sağ bek Sabri'den sonra çöktü. Ali Turan oranın oyuncusu olmadığını gösterdi. Ama ben diyorum ki Ali Turan Galatasaray'ın oyuncusu olabilir mi ?

Tüm mevkileri değerlendirdik. Son olarak ideal on birimi yazayım ve bitirelim. 4-2-3-1

--------------------UFUK--------------------

---SABRİ---NEİLL---H.BALTA---İNSUA----

------------CANA----M.SARP----------------

----ELANO----MİSİMOVİC-----ARDA------

-----------------BAROŞ----------------------

Hiç yorum yok:

1 Eyl 2010

4-3-3 TARİH Mİ OLUYOR ?


Bu günden itibaren Galatasaray'da bir çok şey değişecek. Değişmeyeceğini düşünenler var saygı duyuyorum.

Tarihinin en kötü başlangıçlarından birisini yaptı. Daha ilk basamaklarda Avrupa kupalarına veda etti.Büyük hedefleri olan kulüpler için bu durum kazanın kaynaması için altına daha çok odun atılmasına neden olurdu, oldu da. Kazanda suyun çok olmaması dışarıya taşmasına engel olmuştu. Dün itibari ile kazanın içindeki suya ilaveler yapıldı. Tatlandırıcılar ilave edildi. Tuz ve şeker.

Katılmadığım bir konudan devam etmek istiyorum. Süper Ligi bir kenara bırakalım. Halen dillerde dolanan bir söylem var. Bu transferler Avrupa kupasından elenmeden önce neden yapılmadı ? Bu söylem Galatasaray'a haksızlık etmektir. Neden ? Galatasaray'ın mevcut kadrosu Lviv'i rahatlıkla eleyecek bir güçte. Basit bireysel hatalar ve son maçtaki panik bizi kupanın dışına itti. Bunu artık kabul edin. Avrupa kupasından elenmenin transferle uzaktan yakından bir alakası yok. Tabi ki transferlerin geç kaldığı bir gerçek. Bu tamamen maddi durumdan ve daha ötesi yönetimin yetersizliğinden kaynaklı. Artık Avrupa kupası da geride kaldı süper ligde alınan iki mağlubiyette. Geçmişe sünger çekmek kolay değil ama geçmişle yaşamak hiç kolay değil.

Dün mevcut kadroya Misimovic ve Insua katıldı. Tamam sorunlar bitti demiyoruz. Galatasaray'da sorun hiç bitmez.

Galatasaray'ın 4-3-3 sisteminde ideal on birine bir bakalım şimdi. Ufuk,Sabri,Neıll,Servet,Hakan Balta,Ayhan,Mustafa Sarp,Barış,Arda,Baroş,Kewell.

Sezon başında Cana,Pino,Ali Turan,Serdar Özkan,Mehmet Battal,Musa Çağıran vs. gibi oyuncular kadroya dahil edildi. Mehmet Topal gitti yerine Cana alındı. Keita gitti yerine Pino ve Serdar Özkan alındı. Cana, bir Mehmet Topal olabilir mi ? Pino ve Serdar Özkan, bir Keita olabilir mi ? Tüm bunların üzerine Kewell ile neredeyse anlaşma yapılmayacaktı. Musa'nın sakatlanması. Üzerine Pino ve Cana'nın sakatlanması. Yeni transferler sakat mı diye düşünürken Sabri sakatlandı,son olarak Kewell ve Mehmet Battal sakatlandı. Olaylar bu şekilde devam ederken işlemeyen 4-3-3 sistemi tamamen çaresiz kalmıştı. Oyuncuların alternatiflerinin olmaması felaketlerin habercisiydi. Sonuç; lige iki mağlubiyetle başladık ardından Avrupa kupalarından elendik ve eskişehir galibiyetiyle biraz gülümsedik.

Avrupa kupasından elenmek beceriksizlikten başka bir şey değildi.Artık herkesimden aynı ses çıkıyordu. Transfer şart. Neden bekleniliyor. Maddi kaynak sıkıntısı çeken yönetim dünya kupasında harika bir performans sergilemiş Elano'yu satma girişimlerinde bulunuyor fakat istediği rakamları veren bir kulüp çıkmıyordu. Bu kadro sıkıntısında Elano'nun satılması düşüncesi bile taraftarı ürkütüyordu. Maçı izleyen her göz görüyordu Galatasaray orta sahasının Ayhan,Sarp,Mustafa üçlüsüne, kalesinin Aykut ve Ufuk'a emanet edilmeyeceğini. Bunu Rijkaard ve yönetim de görüyordu. Tüm temaslar boşa çıkmıştı. Başvurulan oyuncunun ücreti Galatasaray'ın bütçesine uymuyordu. Yönetimden gelen açıklamalar hiç değişmiyordu.''Transfer sezonu kapanmadan iki yada üç oyuncu daha alacağız''. Beklenen haberler nihayet dün geldi. Müthiş bir pasör ve savunmacı takıma katıldı.

Rijkaard geldiği günden bu yana 4-3-3 sisteminde oynattı takımı. Misimovic'in gelişi ile bu sistemden vazgeçmesi gerekecek gibi. İnsan düşünmeden de edemiyor tabi. Rijkaard misimovic transferini ne kadar istedi. Kararlı olduğu siteme devam edecekse Misimovic bu sistemin neresinde kendine yer bulabilecek ? bu da ayrı bir soru işareti. Misimovic, kendisinin de söylediği gibi forvet arkasından ikinci bir forvetmiş gibi oynayan ve bu sayede performansını üst seviyede tuta bilen bir oyuncu. Rijkaard'ın tabi ki sistemine saygı duymak zorundayız. Misimovic'den istenilen verimi alabilmek için onu muhakkak on numara pozisyonunda oynatmak zorundasınız. Bu da direkt olarak 4-2-3-1 sistemini işaret ediyor.

Sistem üzerinde yabancı oyuncularımızın durumuna bakalım. Neill,İnsua,Cana,Pino,Elano,Kewell,Baroş,Misimovic. Neill ve İnsua'nın yeri garanti.Muhtemelen Cana ilk ön libero olacak. Ona da garanti diyelim. Baroş ve Misimovic garanti. Beş yabancımız oldu. Altıncı muhtemelen Elano olacaktır. Görüldüğü gibi hücum yönümüz yine kuvvetli. Pino var elde. Daha hiçbir şey anlayamadık. Genç bir yetenek oyması gerekiyor. Kewell gördük ki o olmadan olmuyor.Skibbe dönemi aklıma geldi. Çok gol atar çok gol yerdik. Yine oraya doğru gidiyor gibiyiz. İnsua'nın gelişi sol beke bir çözüm evet ama sıkıntı stoperlerde. Servetin yıldızı bir türlü barışmadı Rijkaardla. Rejkaard Servetin yerinde Baltayıda deneyebilir. Sağ bek Sabri'den sonra çöktü. Ali Turan oranın oyuncusu olmadığını gösterdi. Ama ben diyorum ki Ali Turan Galatasaray'ın oyuncusu olabilir mi ?

Tüm mevkileri değerlendirdik. Son olarak ideal on birimi yazayım ve bitirelim. 4-2-3-1

--------------------UFUK--------------------

---SABRİ---NEİLL---H.BALTA---İNSUA----

------------CANA----M.SARP----------------

----ELANO----MİSİMOVİC-----ARDA------

-----------------BAROŞ----------------------

Hiç yorum yok: