3 Eyl 2010

BİZ BİR AİLEYİZ

Rijkaard - Kewell - Elano - Neıll.

MİLAN BAROS

INSUA'YA DOKUNMAK YASAK

HARRY KEWELL

'' KIL OLDUM ABİİİ ! ''


Dün akşam % 100 futbol programında Başkan Adnan Polat konuk oldu. Günlerdir bu günü ve saati bekliyordum. Galatasaray'ın içinde yaşanan olaylara açıklık getirecek, medyada dönen yalan haberlerin doğrusunu söyleyecek ve bu sayede tüm spor medyası aydınlatılmış olacaktı.

Hani, güzel de başladı. Projeler falan... Derken Rıdvan Dilmen yavaş yavaş amacını açığa çıkarmaya başladı. Hem Başkana sorular soruyor, hem de verdiği cevaplara inanılmaz bir tavır takınıyor. Program ilerledikçe Adnan Polat'ı bir kurbanmış gibi görmeye başladım. Olay buraya doğru gidiyordu. Çok daha güzel sorular sorulması gerekirken;

*Kamuoyun araştırmaları gösteriyor ki Türkiye'de en fazla taraftarı olan takım Galatasaray dedi başkan. Ardından Rıdvan Dilmen hemen araya girdi ve '' o tartışılır'' dedi.

*Güntekin Onay kötü başlangıcın ve Avrupa kupalarından elenmeyi neye bağlıyorsunuz dedi.Bir çok faktör bir araya geliyor ve bir anda işler iyi gitmemeye başlıyor ve bu sonuçları alabiliyorsunuz. Bu faktörlerin arasında şans faktörünü de göz ardı etmemeliyiz dedi başkan. Ardından Rıdvan Dilmen ''futbolda şans yoktur'' diye bir cevap veriyor.

*Türkiye'ye gelmiş, cv'si güzel olan futbolcuları saydı Rıdvan Dilmen. Bunun üzerine Misimovic'i nasıl buluyorsun Rıdvan dedi Adnan Polat. ''Bunların çok altında'' dedi. b Sonrasından Misimovic'in geçen yıl neler yaptığını anlatmaya çalışan Adnan Polat'ın sözlerini bitirmesine izin vermeden başka konulara geçmeye çalıştı.

*Olmadık bir anda gereksiz bir şekilde Beşiktaş'ı sordu ki bunu hiç anlamış değilim.

Hepsini bir kenara bırakalım diyemiyorum. Zoruma gitti dün yaşananlar. Üzüldüm. Programa konuk olan Türkiye'nin en büyük futbol kulüplerinden birinin başkanı.

Umarım Rıdvan Dilmen bir gün o programda ŞANS kelimesini kullanır ve tüm Türkiye buna tanıklık eder.

2 Eyl 2010

1 Eyl 2010

4-3-3 TARİH Mİ OLUYOR ?


Bu günden itibaren Galatasaray'da bir çok şey değişecek. Değişmeyeceğini düşünenler var saygı duyuyorum.

Tarihinin en kötü başlangıçlarından birisini yaptı. Daha ilk basamaklarda Avrupa kupalarına veda etti.Büyük hedefleri olan kulüpler için bu durum kazanın kaynaması için altına daha çok odun atılmasına neden olurdu, oldu da. Kazanda suyun çok olmaması dışarıya taşmasına engel olmuştu. Dün itibari ile kazanın içindeki suya ilaveler yapıldı. Tatlandırıcılar ilave edildi. Tuz ve şeker.

Katılmadığım bir konudan devam etmek istiyorum. Süper Ligi bir kenara bırakalım. Halen dillerde dolanan bir söylem var. Bu transferler Avrupa kupasından elenmeden önce neden yapılmadı ? Bu söylem Galatasaray'a haksızlık etmektir. Neden ? Galatasaray'ın mevcut kadrosu Lviv'i rahatlıkla eleyecek bir güçte. Basit bireysel hatalar ve son maçtaki panik bizi kupanın dışına itti. Bunu artık kabul edin. Avrupa kupasından elenmenin transferle uzaktan yakından bir alakası yok. Tabi ki transferlerin geç kaldığı bir gerçek. Bu tamamen maddi durumdan ve daha ötesi yönetimin yetersizliğinden kaynaklı. Artık Avrupa kupası da geride kaldı süper ligde alınan iki mağlubiyette. Geçmişe sünger çekmek kolay değil ama geçmişle yaşamak hiç kolay değil.

Dün mevcut kadroya Misimovic ve Insua katıldı. Tamam sorunlar bitti demiyoruz. Galatasaray'da sorun hiç bitmez.

Galatasaray'ın 4-3-3 sisteminde ideal on birine bir bakalım şimdi. Ufuk,Sabri,Neıll,Servet,Hakan Balta,Ayhan,Mustafa Sarp,Barış,Arda,Baroş,Kewell.

Sezon başında Cana,Pino,Ali Turan,Serdar Özkan,Mehmet Battal,Musa Çağıran vs. gibi oyuncular kadroya dahil edildi. Mehmet Topal gitti yerine Cana alındı. Keita gitti yerine Pino ve Serdar Özkan alındı. Cana, bir Mehmet Topal olabilir mi ? Pino ve Serdar Özkan, bir Keita olabilir mi ? Tüm bunların üzerine Kewell ile neredeyse anlaşma yapılmayacaktı. Musa'nın sakatlanması. Üzerine Pino ve Cana'nın sakatlanması. Yeni transferler sakat mı diye düşünürken Sabri sakatlandı,son olarak Kewell ve Mehmet Battal sakatlandı. Olaylar bu şekilde devam ederken işlemeyen 4-3-3 sistemi tamamen çaresiz kalmıştı. Oyuncuların alternatiflerinin olmaması felaketlerin habercisiydi. Sonuç; lige iki mağlubiyetle başladık ardından Avrupa kupalarından elendik ve eskişehir galibiyetiyle biraz gülümsedik.

Avrupa kupasından elenmek beceriksizlikten başka bir şey değildi.Artık herkesimden aynı ses çıkıyordu. Transfer şart. Neden bekleniliyor. Maddi kaynak sıkıntısı çeken yönetim dünya kupasında harika bir performans sergilemiş Elano'yu satma girişimlerinde bulunuyor fakat istediği rakamları veren bir kulüp çıkmıyordu. Bu kadro sıkıntısında Elano'nun satılması düşüncesi bile taraftarı ürkütüyordu. Maçı izleyen her göz görüyordu Galatasaray orta sahasının Ayhan,Sarp,Mustafa üçlüsüne, kalesinin Aykut ve Ufuk'a emanet edilmeyeceğini. Bunu Rijkaard ve yönetim de görüyordu. Tüm temaslar boşa çıkmıştı. Başvurulan oyuncunun ücreti Galatasaray'ın bütçesine uymuyordu. Yönetimden gelen açıklamalar hiç değişmiyordu.''Transfer sezonu kapanmadan iki yada üç oyuncu daha alacağız''. Beklenen haberler nihayet dün geldi. Müthiş bir pasör ve savunmacı takıma katıldı.

Rijkaard geldiği günden bu yana 4-3-3 sisteminde oynattı takımı. Misimovic'in gelişi ile bu sistemden vazgeçmesi gerekecek gibi. İnsan düşünmeden de edemiyor tabi. Rijkaard misimovic transferini ne kadar istedi. Kararlı olduğu siteme devam edecekse Misimovic bu sistemin neresinde kendine yer bulabilecek ? bu da ayrı bir soru işareti. Misimovic, kendisinin de söylediği gibi forvet arkasından ikinci bir forvetmiş gibi oynayan ve bu sayede performansını üst seviyede tuta bilen bir oyuncu. Rijkaard'ın tabi ki sistemine saygı duymak zorundayız. Misimovic'den istenilen verimi alabilmek için onu muhakkak on numara pozisyonunda oynatmak zorundasınız. Bu da direkt olarak 4-2-3-1 sistemini işaret ediyor.

Sistem üzerinde yabancı oyuncularımızın durumuna bakalım. Neill,İnsua,Cana,Pino,Elano,Kewell,Baroş,Misimovic. Neill ve İnsua'nın yeri garanti.Muhtemelen Cana ilk ön libero olacak. Ona da garanti diyelim. Baroş ve Misimovic garanti. Beş yabancımız oldu. Altıncı muhtemelen Elano olacaktır. Görüldüğü gibi hücum yönümüz yine kuvvetli. Pino var elde. Daha hiçbir şey anlayamadık. Genç bir yetenek oyması gerekiyor. Kewell gördük ki o olmadan olmuyor.Skibbe dönemi aklıma geldi. Çok gol atar çok gol yerdik. Yine oraya doğru gidiyor gibiyiz. İnsua'nın gelişi sol beke bir çözüm evet ama sıkıntı stoperlerde. Servetin yıldızı bir türlü barışmadı Rijkaardla. Rejkaard Servetin yerinde Baltayıda deneyebilir. Sağ bek Sabri'den sonra çöktü. Ali Turan oranın oyuncusu olmadığını gösterdi. Ama ben diyorum ki Ali Turan Galatasaray'ın oyuncusu olabilir mi ?

Tüm mevkileri değerlendirdik. Son olarak ideal on birimi yazayım ve bitirelim. 4-2-3-1

--------------------UFUK--------------------

---SABRİ---NEİLL---H.BALTA---İNSUA----

------------CANA----M.SARP----------------

----ELANO----MİSİMOVİC-----ARDA------

-----------------BAROŞ----------------------

ZVJEZDAN MİSİMOVİC

EMİLİANO INSUA

SON DAKİKA TRANSFERLERİ

01.09.2010 tarihli transferler;

Romaric - Sevilla - Zaragoza
David Rozenhal - Hamburg - Lille
Osvoldo - Bologna - Espanyol
Drenthe - R.Madrid - Hercules
Mehmet Yozgatlı - Gaziantepspor - Gençlerbirliği

31.08.2010

Kaledze - Milan - Genoa
Dı Santo - Chelsea - Wigan
Uğur İnceman - Beşiktaş - Antalyaspor
Gudjohnsen - Monaco - Stoke City
Yobo - Everton - Fenerbahçe
Borıello - Milan - Roma
Gyan - Rennes - Sunderland
Robınho - M.City - Milan
Hleb - Brcelona - Birmingham
Konchesky - Fulham - Liverpool
Candreva - Udinese - Parma
Daprela - West Ham - Brescia

Kanfory Sylla - İBB - Konyaspor
Landzaat - Feyenoord - Twente
Camoranesı - Juventus - Stuttgart
Misimovic - Wolfsburg - Galatasaray
Insua - Liverpool - Galatasaray
Huntelar - Milan - Schalke
Jurado - A.Madrid - Schalke
Serkan Kırıntılı - Ankaragücü - Fenerbahçe

Not: Bu gün içinde biten transfer olursa listeye eklenecektir.
Not 2: Atladığımız transferler olabilir.



31 Ağu 2010

BAROŞ - KEWELL - İNSUA // LİVERPOOL - GALATASARAY

BİR GECE HASILATI

Yapılan transferleri oyuncu kalitesi olarak eleştirmek futbolcuyu bırakalım futbola yapılmış bir saygısızlık olur. Ancak keşkeler üzerine kurulu bir hayat felsefesi kabul edilemez bir yaşamdır. Onun için bir çok kişinin söylediği gibi Avrupa kupasından elenmeden önce yapılsaydı bu transferler demeyeceğim. Çünkü Galatasaray'ın mevcut kadrosu sıradan bir takım olan Lviv'i eleyecek kadar güçlüydü. Bunun transferle falan bir alakası yok.

Rijkaard'ın transfer yapmak için yapılmaz sözü bu gün bize doğruluğunu tekrar gösterdi. Orta sahada topla buluşan ve bu topu hücum hattına servis yapacak oyuncu eksiğimiz Misimovic transferiyle noktalandı. Eksikti tamamlandı. Avrupa liginden elenen takımın teknik direktörü maç sonu basın toplantısında defansa oyuncu istediğini ve henüz alınmadığını söylemek zorunda kaldı. Üç maçtır sol bek oyuncumuzun bireysel hatası nedeniyle goller yedik. Yeri dün gece İnsua transferiyle dolduruldu. Eksikti tamamlandı. Şimdi beklenen bir transfer daha var. Bu transfer yine eksik bölgeye olacak. Bu transfere aday iki bölge var. Birinci bölge defansif bir ortasaha, ikinci bölge ise kaleci. Muhtemelen bu transfer defansif ortasaha olacak.

Misimovic'i burada satırlara dökecek değilim. Tanımayan varsa yardımcı olabilirim. Rijkaard'ın 4-3-3 sisteminde Misimovic'i nerede oynatacak ? Yoksa Rijkaard 4-3-3 sisteminden vaz mı geçecek ? Evet vaz geçecek. Muhtemelen 4-2-3-1 olacak. Eski sistemde ısrar etmesi hem Misimovic'in performansını düşürür hemde orta sahanın hakimiyetini kaybeder. Misimovic çok koşan bir oyuncu değil. Orta sahada pres yapıp üstün bir mücadele beklenemez. Beklenen bitirici paslar ve pitirici son vuruşlar. Ki bunlar bu adamda fazlasıyla mevcut.

Galatasaray'da taşlar yerine oturmaya başladı. Kötü başlangıç umarım mutlu bir sonla biter.

Misimovic ve İnsua transferleri Galatasarayımıza hayırlı olsun.

PART 2 // EMILIANO İNSUA GALATASARAY'DA

3 Eyl 2010

BİZ BİR AİLEYİZ

Rijkaard - Kewell - Elano - Neıll.

MİLAN BAROS

INSUA'YA DOKUNMAK YASAK

HARRY KEWELL

'' KIL OLDUM ABİİİ ! ''


Dün akşam % 100 futbol programında Başkan Adnan Polat konuk oldu. Günlerdir bu günü ve saati bekliyordum. Galatasaray'ın içinde yaşanan olaylara açıklık getirecek, medyada dönen yalan haberlerin doğrusunu söyleyecek ve bu sayede tüm spor medyası aydınlatılmış olacaktı.

Hani, güzel de başladı. Projeler falan... Derken Rıdvan Dilmen yavaş yavaş amacını açığa çıkarmaya başladı. Hem Başkana sorular soruyor, hem de verdiği cevaplara inanılmaz bir tavır takınıyor. Program ilerledikçe Adnan Polat'ı bir kurbanmış gibi görmeye başladım. Olay buraya doğru gidiyordu. Çok daha güzel sorular sorulması gerekirken;

*Kamuoyun araştırmaları gösteriyor ki Türkiye'de en fazla taraftarı olan takım Galatasaray dedi başkan. Ardından Rıdvan Dilmen hemen araya girdi ve '' o tartışılır'' dedi.

*Güntekin Onay kötü başlangıcın ve Avrupa kupalarından elenmeyi neye bağlıyorsunuz dedi.Bir çok faktör bir araya geliyor ve bir anda işler iyi gitmemeye başlıyor ve bu sonuçları alabiliyorsunuz. Bu faktörlerin arasında şans faktörünü de göz ardı etmemeliyiz dedi başkan. Ardından Rıdvan Dilmen ''futbolda şans yoktur'' diye bir cevap veriyor.

*Türkiye'ye gelmiş, cv'si güzel olan futbolcuları saydı Rıdvan Dilmen. Bunun üzerine Misimovic'i nasıl buluyorsun Rıdvan dedi Adnan Polat. ''Bunların çok altında'' dedi. b Sonrasından Misimovic'in geçen yıl neler yaptığını anlatmaya çalışan Adnan Polat'ın sözlerini bitirmesine izin vermeden başka konulara geçmeye çalıştı.

*Olmadık bir anda gereksiz bir şekilde Beşiktaş'ı sordu ki bunu hiç anlamış değilim.

Hepsini bir kenara bırakalım diyemiyorum. Zoruma gitti dün yaşananlar. Üzüldüm. Programa konuk olan Türkiye'nin en büyük futbol kulüplerinden birinin başkanı.

Umarım Rıdvan Dilmen bir gün o programda ŞANS kelimesini kullanır ve tüm Türkiye buna tanıklık eder.

1 Eyl 2010

4-3-3 TARİH Mİ OLUYOR ?


Bu günden itibaren Galatasaray'da bir çok şey değişecek. Değişmeyeceğini düşünenler var saygı duyuyorum.

Tarihinin en kötü başlangıçlarından birisini yaptı. Daha ilk basamaklarda Avrupa kupalarına veda etti.Büyük hedefleri olan kulüpler için bu durum kazanın kaynaması için altına daha çok odun atılmasına neden olurdu, oldu da. Kazanda suyun çok olmaması dışarıya taşmasına engel olmuştu. Dün itibari ile kazanın içindeki suya ilaveler yapıldı. Tatlandırıcılar ilave edildi. Tuz ve şeker.

Katılmadığım bir konudan devam etmek istiyorum. Süper Ligi bir kenara bırakalım. Halen dillerde dolanan bir söylem var. Bu transferler Avrupa kupasından elenmeden önce neden yapılmadı ? Bu söylem Galatasaray'a haksızlık etmektir. Neden ? Galatasaray'ın mevcut kadrosu Lviv'i rahatlıkla eleyecek bir güçte. Basit bireysel hatalar ve son maçtaki panik bizi kupanın dışına itti. Bunu artık kabul edin. Avrupa kupasından elenmenin transferle uzaktan yakından bir alakası yok. Tabi ki transferlerin geç kaldığı bir gerçek. Bu tamamen maddi durumdan ve daha ötesi yönetimin yetersizliğinden kaynaklı. Artık Avrupa kupası da geride kaldı süper ligde alınan iki mağlubiyette. Geçmişe sünger çekmek kolay değil ama geçmişle yaşamak hiç kolay değil.

Dün mevcut kadroya Misimovic ve Insua katıldı. Tamam sorunlar bitti demiyoruz. Galatasaray'da sorun hiç bitmez.

Galatasaray'ın 4-3-3 sisteminde ideal on birine bir bakalım şimdi. Ufuk,Sabri,Neıll,Servet,Hakan Balta,Ayhan,Mustafa Sarp,Barış,Arda,Baroş,Kewell.

Sezon başında Cana,Pino,Ali Turan,Serdar Özkan,Mehmet Battal,Musa Çağıran vs. gibi oyuncular kadroya dahil edildi. Mehmet Topal gitti yerine Cana alındı. Keita gitti yerine Pino ve Serdar Özkan alındı. Cana, bir Mehmet Topal olabilir mi ? Pino ve Serdar Özkan, bir Keita olabilir mi ? Tüm bunların üzerine Kewell ile neredeyse anlaşma yapılmayacaktı. Musa'nın sakatlanması. Üzerine Pino ve Cana'nın sakatlanması. Yeni transferler sakat mı diye düşünürken Sabri sakatlandı,son olarak Kewell ve Mehmet Battal sakatlandı. Olaylar bu şekilde devam ederken işlemeyen 4-3-3 sistemi tamamen çaresiz kalmıştı. Oyuncuların alternatiflerinin olmaması felaketlerin habercisiydi. Sonuç; lige iki mağlubiyetle başladık ardından Avrupa kupalarından elendik ve eskişehir galibiyetiyle biraz gülümsedik.

Avrupa kupasından elenmek beceriksizlikten başka bir şey değildi.Artık herkesimden aynı ses çıkıyordu. Transfer şart. Neden bekleniliyor. Maddi kaynak sıkıntısı çeken yönetim dünya kupasında harika bir performans sergilemiş Elano'yu satma girişimlerinde bulunuyor fakat istediği rakamları veren bir kulüp çıkmıyordu. Bu kadro sıkıntısında Elano'nun satılması düşüncesi bile taraftarı ürkütüyordu. Maçı izleyen her göz görüyordu Galatasaray orta sahasının Ayhan,Sarp,Mustafa üçlüsüne, kalesinin Aykut ve Ufuk'a emanet edilmeyeceğini. Bunu Rijkaard ve yönetim de görüyordu. Tüm temaslar boşa çıkmıştı. Başvurulan oyuncunun ücreti Galatasaray'ın bütçesine uymuyordu. Yönetimden gelen açıklamalar hiç değişmiyordu.''Transfer sezonu kapanmadan iki yada üç oyuncu daha alacağız''. Beklenen haberler nihayet dün geldi. Müthiş bir pasör ve savunmacı takıma katıldı.

Rijkaard geldiği günden bu yana 4-3-3 sisteminde oynattı takımı. Misimovic'in gelişi ile bu sistemden vazgeçmesi gerekecek gibi. İnsan düşünmeden de edemiyor tabi. Rijkaard misimovic transferini ne kadar istedi. Kararlı olduğu siteme devam edecekse Misimovic bu sistemin neresinde kendine yer bulabilecek ? bu da ayrı bir soru işareti. Misimovic, kendisinin de söylediği gibi forvet arkasından ikinci bir forvetmiş gibi oynayan ve bu sayede performansını üst seviyede tuta bilen bir oyuncu. Rijkaard'ın tabi ki sistemine saygı duymak zorundayız. Misimovic'den istenilen verimi alabilmek için onu muhakkak on numara pozisyonunda oynatmak zorundasınız. Bu da direkt olarak 4-2-3-1 sistemini işaret ediyor.

Sistem üzerinde yabancı oyuncularımızın durumuna bakalım. Neill,İnsua,Cana,Pino,Elano,Kewell,Baroş,Misimovic. Neill ve İnsua'nın yeri garanti.Muhtemelen Cana ilk ön libero olacak. Ona da garanti diyelim. Baroş ve Misimovic garanti. Beş yabancımız oldu. Altıncı muhtemelen Elano olacaktır. Görüldüğü gibi hücum yönümüz yine kuvvetli. Pino var elde. Daha hiçbir şey anlayamadık. Genç bir yetenek oyması gerekiyor. Kewell gördük ki o olmadan olmuyor.Skibbe dönemi aklıma geldi. Çok gol atar çok gol yerdik. Yine oraya doğru gidiyor gibiyiz. İnsua'nın gelişi sol beke bir çözüm evet ama sıkıntı stoperlerde. Servetin yıldızı bir türlü barışmadı Rijkaardla. Rejkaard Servetin yerinde Baltayıda deneyebilir. Sağ bek Sabri'den sonra çöktü. Ali Turan oranın oyuncusu olmadığını gösterdi. Ama ben diyorum ki Ali Turan Galatasaray'ın oyuncusu olabilir mi ?

Tüm mevkileri değerlendirdik. Son olarak ideal on birimi yazayım ve bitirelim. 4-2-3-1

--------------------UFUK--------------------

---SABRİ---NEİLL---H.BALTA---İNSUA----

------------CANA----M.SARP----------------

----ELANO----MİSİMOVİC-----ARDA------

-----------------BAROŞ----------------------

ZVJEZDAN MİSİMOVİC

EMİLİANO INSUA

SON DAKİKA TRANSFERLERİ

01.09.2010 tarihli transferler;

Romaric - Sevilla - Zaragoza
David Rozenhal - Hamburg - Lille
Osvoldo - Bologna - Espanyol
Drenthe - R.Madrid - Hercules
Mehmet Yozgatlı - Gaziantepspor - Gençlerbirliği

31.08.2010

Kaledze - Milan - Genoa
Dı Santo - Chelsea - Wigan
Uğur İnceman - Beşiktaş - Antalyaspor
Gudjohnsen - Monaco - Stoke City
Yobo - Everton - Fenerbahçe
Borıello - Milan - Roma
Gyan - Rennes - Sunderland
Robınho - M.City - Milan
Hleb - Brcelona - Birmingham
Konchesky - Fulham - Liverpool
Candreva - Udinese - Parma
Daprela - West Ham - Brescia

Kanfory Sylla - İBB - Konyaspor
Landzaat - Feyenoord - Twente
Camoranesı - Juventus - Stuttgart
Misimovic - Wolfsburg - Galatasaray
Insua - Liverpool - Galatasaray
Huntelar - Milan - Schalke
Jurado - A.Madrid - Schalke
Serkan Kırıntılı - Ankaragücü - Fenerbahçe

Not: Bu gün içinde biten transfer olursa listeye eklenecektir.
Not 2: Atladığımız transferler olabilir.



31 Ağu 2010

BAROŞ - KEWELL - İNSUA // LİVERPOOL - GALATASARAY

BİR GECE HASILATI

Yapılan transferleri oyuncu kalitesi olarak eleştirmek futbolcuyu bırakalım futbola yapılmış bir saygısızlık olur. Ancak keşkeler üzerine kurulu bir hayat felsefesi kabul edilemez bir yaşamdır. Onun için bir çok kişinin söylediği gibi Avrupa kupasından elenmeden önce yapılsaydı bu transferler demeyeceğim. Çünkü Galatasaray'ın mevcut kadrosu sıradan bir takım olan Lviv'i eleyecek kadar güçlüydü. Bunun transferle falan bir alakası yok.

Rijkaard'ın transfer yapmak için yapılmaz sözü bu gün bize doğruluğunu tekrar gösterdi. Orta sahada topla buluşan ve bu topu hücum hattına servis yapacak oyuncu eksiğimiz Misimovic transferiyle noktalandı. Eksikti tamamlandı. Avrupa liginden elenen takımın teknik direktörü maç sonu basın toplantısında defansa oyuncu istediğini ve henüz alınmadığını söylemek zorunda kaldı. Üç maçtır sol bek oyuncumuzun bireysel hatası nedeniyle goller yedik. Yeri dün gece İnsua transferiyle dolduruldu. Eksikti tamamlandı. Şimdi beklenen bir transfer daha var. Bu transfer yine eksik bölgeye olacak. Bu transfere aday iki bölge var. Birinci bölge defansif bir ortasaha, ikinci bölge ise kaleci. Muhtemelen bu transfer defansif ortasaha olacak.

Misimovic'i burada satırlara dökecek değilim. Tanımayan varsa yardımcı olabilirim. Rijkaard'ın 4-3-3 sisteminde Misimovic'i nerede oynatacak ? Yoksa Rijkaard 4-3-3 sisteminden vaz mı geçecek ? Evet vaz geçecek. Muhtemelen 4-2-3-1 olacak. Eski sistemde ısrar etmesi hem Misimovic'in performansını düşürür hemde orta sahanın hakimiyetini kaybeder. Misimovic çok koşan bir oyuncu değil. Orta sahada pres yapıp üstün bir mücadele beklenemez. Beklenen bitirici paslar ve pitirici son vuruşlar. Ki bunlar bu adamda fazlasıyla mevcut.

Galatasaray'da taşlar yerine oturmaya başladı. Kötü başlangıç umarım mutlu bir sonla biter.

Misimovic ve İnsua transferleri Galatasarayımıza hayırlı olsun.

PART 2 // EMILIANO İNSUA GALATASARAY'DA