Galatasaray'ın futbolda en parlak dönemi olan 2000 yılında kadroda bulunan Taffarel ve Capone belki de şu ana kadar en olumlu performansı sağlayan Brezilyalılardı. Öncesi ve sonrasında onlarca isim sayılabilir takımda boşuna yabancı kontenjanını dolduran. Cebine faydasından başka bir faydası olmayan.
Fayda sağlayabilecekler de yok değildi aslında. Yanlış politika ve yabancı futbolculara olan düşmanlık sonunu çabuk hazırladı.
Felipe vardı bi'. Fatih terim benim oyun sistemime uymuyor diye gönderdi. Belki tutabilirdi. Jardel vardı, yediği dayaktan sonra neden dursun ki. Sonra, sonra, Lincoln vardı. Bence kurban edildi.
Sonra Elano geldi. Artık bu olsun dedik. Elano'nun Galatasaray'ı seçmesindeki nedeni artık hepimiz biliyoruz. Dunga'nın milli takımdan ayrılması bana göre Elano'nun performansını etkiledi. Elano da biliyordur şu haliyle milli takıma çağrılmayacağını. Devra arasında takım arkadaşları sahada ısınırken o kulübede tek başına oturmuş Dunga'dan sonra ben ne hale düşerim onun düşüncesindeydi. Şimdi ailevi nedenlerden dolayı ülkesine gitti. Dönünce nasıl bir düşünce yapısıyla döner bilinmez ama ortada tek bir gerçek var; Galatasaray'a gelmiş tüm Brezilyalıları bir kenara koyalım elinde Elano gibi bir futbol zekası varsa ve bu oyuncunun performansı her geçen gün kötüye gidiyorsa ve sistem içinde yer açılamıyorsa bu durumda tek sorumlu Elano'dur diyemeyiz.
Şu sate kadar kazanılmamış bir Elano kazanılabilir mi ? Çok zor. Ama kazanılırsa iki Pino üç Aydın sonsuz Serdar Özkan eder.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder