29 Ara 2012

ADALET ONLAR İÇİN SADECE BİR KELİME


Yedi ay gibi uzun bir zaman olmuş bloga yazı girmeyeli. Vesilelerdir geri dönüşler aslında. Bana geri dönüşe vesile olan TFF ve Tahkim kurulunun kararları oldu.

Sıradan olacak belki ama ülke futbolu 3 Temmuzdan sonra dipsiz bir kuyuda, kendi haline, karanlıklar içinde bırakılmıştır. Yaşanan süreci futbolla alakası olan herkes az çok biliyor yinelemeye de hiç gerek yok.

Alınan son kararlar futbol adaletinin de şahıslar ve kurumlara göre ayrı ayrı dağıtıldığını bir kez daha gösterdi. Çok uzağa gitmemize gerek yok. 12 Ağustosta Erzurum'da oynanan Galatasaray - Fenerbahçe  Süper Kupa maçında hakeme fiziki müdahalede bulunan Engin Baytar 11 maç ceza aldı.

Galatasaraylı olanların, en üstten en alta kadar, cezanın adil olduğunu olması gerekenin bu olduğunu savunduk. Yapılan hareketin Galatasaray camiasına yakışmadığını savunduk. Özellikle bu hareketin o müsabakayı yöneten hakeme karşı yapılmış olmasını farklı acılardan değerlendirdik.

Şimdi daha yakın bir zamana gidelim. Yine bir Galatasaray - Fenerbahçe maçı. Meireles ikinci sarıdan kırmızı kartla oyun dışı kalıyor. Saha dışına çıkmadan maçın hakemine önce el hareketiyle hakaret ediyor, yetinmiyor  hakeme tükürerek olayı pekiştiriyor.

Açıklanan ilk ceza 12 maç olarak kayıtlara geçiyor. Evet, adaletin izleriyle burada karşılaşıyoruz. Galatasaray cephesinde Engin'in yaptığı hareket kabul edilemez olarak değerlendirilirken Fenerbahçe cephesinde Meireles'in yaptıkları aldığı cezayı hak etmediği yönündeydi. Bakın bu açıklamalardan sonra adaletin izleri yavaş yavaş kaybolmaya başlıyor.

Ve cezaya itiraz ediliyor. Süreci uzatmayacağım. Yayıncı kuruluştan istenilen görüntüler sonucunda Meireles'in cezası 4 maça düşürülüyor.

Bu durumda beni en çok düşündüren durum cezanın indirilmiş olması değil, ki beklediğim bir şeydi, maçın hakeminin vermiş olduğu raporun hiçe sayılmasıydı. Üst düzey bir hakemin söylediklerini buruşturup çöpe atmak, kurumunuza ait bir hakemi yok saymaktan başka bir şey değildir. O hakemin kariyerini hiçe saymaktır.

Şimdi Türkiye'de futbolu yönetenlere soruyorum, kendi hakeminizin verdiği rapora inanmayıp ceza indirimine gidiyorsanız futbol sevdalısı biz taraftarların size inanmasını nasıl beklersiniz ? Peki futbolu adil bir şekilde yönettiğinize nasıl inanırsınız ?

Evet, son sözüm, siz hepiniz biz tek.
 
        

2 yorum:

Adsız dedi ki...

hakeme tükürdüğünü önce bir ispatla ondan sonra ahkam kes.

Adsız dedi ki...

Nerden biliyorsun tükürdüğünü.Ön yargıyla yaklaş,sonra adaletten bahset.
,saygılar

29 Ara 2012

ADALET ONLAR İÇİN SADECE BİR KELİME


Yedi ay gibi uzun bir zaman olmuş bloga yazı girmeyeli. Vesilelerdir geri dönüşler aslında. Bana geri dönüşe vesile olan TFF ve Tahkim kurulunun kararları oldu.

Sıradan olacak belki ama ülke futbolu 3 Temmuzdan sonra dipsiz bir kuyuda, kendi haline, karanlıklar içinde bırakılmıştır. Yaşanan süreci futbolla alakası olan herkes az çok biliyor yinelemeye de hiç gerek yok.

Alınan son kararlar futbol adaletinin de şahıslar ve kurumlara göre ayrı ayrı dağıtıldığını bir kez daha gösterdi. Çok uzağa gitmemize gerek yok. 12 Ağustosta Erzurum'da oynanan Galatasaray - Fenerbahçe  Süper Kupa maçında hakeme fiziki müdahalede bulunan Engin Baytar 11 maç ceza aldı.

Galatasaraylı olanların, en üstten en alta kadar, cezanın adil olduğunu olması gerekenin bu olduğunu savunduk. Yapılan hareketin Galatasaray camiasına yakışmadığını savunduk. Özellikle bu hareketin o müsabakayı yöneten hakeme karşı yapılmış olmasını farklı acılardan değerlendirdik.

Şimdi daha yakın bir zamana gidelim. Yine bir Galatasaray - Fenerbahçe maçı. Meireles ikinci sarıdan kırmızı kartla oyun dışı kalıyor. Saha dışına çıkmadan maçın hakemine önce el hareketiyle hakaret ediyor, yetinmiyor  hakeme tükürerek olayı pekiştiriyor.

Açıklanan ilk ceza 12 maç olarak kayıtlara geçiyor. Evet, adaletin izleriyle burada karşılaşıyoruz. Galatasaray cephesinde Engin'in yaptığı hareket kabul edilemez olarak değerlendirilirken Fenerbahçe cephesinde Meireles'in yaptıkları aldığı cezayı hak etmediği yönündeydi. Bakın bu açıklamalardan sonra adaletin izleri yavaş yavaş kaybolmaya başlıyor.

Ve cezaya itiraz ediliyor. Süreci uzatmayacağım. Yayıncı kuruluştan istenilen görüntüler sonucunda Meireles'in cezası 4 maça düşürülüyor.

Bu durumda beni en çok düşündüren durum cezanın indirilmiş olması değil, ki beklediğim bir şeydi, maçın hakeminin vermiş olduğu raporun hiçe sayılmasıydı. Üst düzey bir hakemin söylediklerini buruşturup çöpe atmak, kurumunuza ait bir hakemi yok saymaktan başka bir şey değildir. O hakemin kariyerini hiçe saymaktır.

Şimdi Türkiye'de futbolu yönetenlere soruyorum, kendi hakeminizin verdiği rapora inanmayıp ceza indirimine gidiyorsanız futbol sevdalısı biz taraftarların size inanmasını nasıl beklersiniz ? Peki futbolu adil bir şekilde yönettiğinize nasıl inanırsınız ?

Evet, son sözüm, siz hepiniz biz tek.
 
        

2 yorum:

Adsız dedi ki...

hakeme tükürdüğünü önce bir ispatla ondan sonra ahkam kes.

Adsız dedi ki...

Nerden biliyorsun tükürdüğünü.Ön yargıyla yaklaş,sonra adaletten bahset.
,saygılar