14 May 2009

KAYBEDİLEN TEK ŞEY TÜRKİYE KUPASI OLSUN

Nedir Türkiye Kupasının Fenerbahçe ile zoru ? Neden 26 yıldır Fener müzesinde olmak istemez ? Kim kırdı kim küstürdü kupayı fener'e ? Bunca uzun aradan sonra bu sorulardan başka bir neden gelmiyor aklıma, kupanın kazanılamamasında. 82/83 sezonundan bu yana 6 kez final oynayıp eli boş ayrılmayı kupanın Fenerbahçe'ye küsmesinden başka bir şeye bağlayamıyorum. 

Fenerbahçe takımı ya Türkiye kupasını önemsemiyor ya da kaybedilen her finalden sonra önemsemiyoruz rolüne bürünüyorlar. Aslında dün akşam sarı lacivertli ekip maça iyi başladı. İlk dakikalarda daha iyi pas ve daha diri gözüküyordu. Yusuf'un beklenmedik bir anda aklını kullanarak vurduğu top birden gol oluverdi ve daha dakikalar altıyı gösteriyordu. Fenerbahçe'nin kupa maçlarında Volkan Babacan ile başlaması bu maçtada devam etti ve iki goldeki büyük hatası Fenerbahçe'nin ikinci kalecisi olamayacağını tekrar gösterdi. Guiza eşitliği sağlasada Tello'nun müthiş çabası Bobo'nun golleri ve Holosko'nun son sözünü dinlemek kaldı Fenerbahçe'ye.

Mustafa Denizli 1-2 kaybettiği maçın rövanşı niteliğindeki dün akşam ki maça farklı bir taktik anlayış ile başladı. Fenerbahçenin stoper eksikliğinde sağ bek oyuncucu Gökhan'ı stoper oynatmaya devam etmesini Mustafa hoca iyi analiz etmiş olacak ki Yusuf'u solda oynatmaya karar verdi. Bobo tek forvet gibi gözükürken arkasında müthiş futbolu ile Tello sağda Holosko solda Yusuf ile Fenerbahçenin 26 yıllık hasretini devam ettirdi.

Beşiktaş cephesinde bunlar yaşanırken Aragones'in taktik ve oyuncu anlayışı maçı kaybetmelerinin en büyük nedeni diye düşünüyorum. Maça Önder ve Lugano ikilisini stoperde oynatıp Gökhan'ı yine alışık olduğu kanatta oynatması, daha sonraki yaptığı değişikliklerde ise Uğuru çıkarıp Semih'i almasında yanlıştı. Uğur yerine Alex çıkmalıydı. Göbekten gelemediğin ortada tek seçenek kanatlardan atak geliştirmekti ama Uğur'un çıkmasıyla oda sona erdi. 

Maç 4-2 tamamlandıktan sonra dedim ki ; Aragones Fenerbahçe'de başarılarıyla anılmak istenmiyor.Yada yöneticilerden birisi Fenerbahçe'yi iyi anlamasında yeterince yardımcı olmamışlar. 

Tüm bunları bir kenara bırakıp taraftar açısından bakacak olursak kaybedilen bir türkiye kupası finali sonrasında hangi Fener taraftarına sorarsak soralım biz taraftarız çekeriz çefa ve bekleriz bir 26 yıl daha diyor. Peki ASLI GİBİ mi tartışılır. Yada ALIŞKANLIKTIR. 

1 yorum:

manzaranes dedi ki...

Her zaman dediğim gibi, son kazandığımız kupada bir uğursuzluk var. Nasıl bir beddua ile konduysa müzeye, 26 yıldır çıkıp gidemedi nalet. Yöneticiler buna bir çözüm bulsun. Yoksa Alex Fergusan bile kazandıramaz bu kupayı bize.

14 May 2009

KAYBEDİLEN TEK ŞEY TÜRKİYE KUPASI OLSUN

Nedir Türkiye Kupasının Fenerbahçe ile zoru ? Neden 26 yıldır Fener müzesinde olmak istemez ? Kim kırdı kim küstürdü kupayı fener'e ? Bunca uzun aradan sonra bu sorulardan başka bir neden gelmiyor aklıma, kupanın kazanılamamasında. 82/83 sezonundan bu yana 6 kez final oynayıp eli boş ayrılmayı kupanın Fenerbahçe'ye küsmesinden başka bir şeye bağlayamıyorum. 

Fenerbahçe takımı ya Türkiye kupasını önemsemiyor ya da kaybedilen her finalden sonra önemsemiyoruz rolüne bürünüyorlar. Aslında dün akşam sarı lacivertli ekip maça iyi başladı. İlk dakikalarda daha iyi pas ve daha diri gözüküyordu. Yusuf'un beklenmedik bir anda aklını kullanarak vurduğu top birden gol oluverdi ve daha dakikalar altıyı gösteriyordu. Fenerbahçe'nin kupa maçlarında Volkan Babacan ile başlaması bu maçtada devam etti ve iki goldeki büyük hatası Fenerbahçe'nin ikinci kalecisi olamayacağını tekrar gösterdi. Guiza eşitliği sağlasada Tello'nun müthiş çabası Bobo'nun golleri ve Holosko'nun son sözünü dinlemek kaldı Fenerbahçe'ye.

Mustafa Denizli 1-2 kaybettiği maçın rövanşı niteliğindeki dün akşam ki maça farklı bir taktik anlayış ile başladı. Fenerbahçenin stoper eksikliğinde sağ bek oyuncucu Gökhan'ı stoper oynatmaya devam etmesini Mustafa hoca iyi analiz etmiş olacak ki Yusuf'u solda oynatmaya karar verdi. Bobo tek forvet gibi gözükürken arkasında müthiş futbolu ile Tello sağda Holosko solda Yusuf ile Fenerbahçenin 26 yıllık hasretini devam ettirdi.

Beşiktaş cephesinde bunlar yaşanırken Aragones'in taktik ve oyuncu anlayışı maçı kaybetmelerinin en büyük nedeni diye düşünüyorum. Maça Önder ve Lugano ikilisini stoperde oynatıp Gökhan'ı yine alışık olduğu kanatta oynatması, daha sonraki yaptığı değişikliklerde ise Uğuru çıkarıp Semih'i almasında yanlıştı. Uğur yerine Alex çıkmalıydı. Göbekten gelemediğin ortada tek seçenek kanatlardan atak geliştirmekti ama Uğur'un çıkmasıyla oda sona erdi. 

Maç 4-2 tamamlandıktan sonra dedim ki ; Aragones Fenerbahçe'de başarılarıyla anılmak istenmiyor.Yada yöneticilerden birisi Fenerbahçe'yi iyi anlamasında yeterince yardımcı olmamışlar. 

Tüm bunları bir kenara bırakıp taraftar açısından bakacak olursak kaybedilen bir türkiye kupası finali sonrasında hangi Fener taraftarına sorarsak soralım biz taraftarız çekeriz çefa ve bekleriz bir 26 yıl daha diyor. Peki ASLI GİBİ mi tartışılır. Yada ALIŞKANLIKTIR. 

1 yorum:

manzaranes dedi ki...

Her zaman dediğim gibi, son kazandığımız kupada bir uğursuzluk var. Nasıl bir beddua ile konduysa müzeye, 26 yıldır çıkıp gidemedi nalet. Yöneticiler buna bir çözüm bulsun. Yoksa Alex Fergusan bile kazandıramaz bu kupayı bize.