9 Eki 2010

ÇOĞU SENDEN AZI ONDAN

Sinan Bolat ile başlamak istiyorum;

''Ülkemi çok seviyorum ama Oğuz Çetin olduğu sürece Ay-Yıldızlı Milli Takıma hizmet etmem çok zor. Ben burada her hafta en ilk 11'deyim. Ama Milli Takıma 4'üncü kaleci bile olamadım'' demişti.

Almanya'ya karşı mağlup olmak büyütülecek bir konu değil. Biz kimlere karşı mağlup olmadık ki. Hiddink'in geldiği, Oğuz Çetin'in yardımcılığında kaldığı günden bu yana konuşulan bir konu var. Asıl bu konunun üzerinde durmalıyız. Milli Takım kadrosunu kim seçiyor ? Türkiye'de durmayan Hiddink mi yoksa Türkiye'de durduğu halde geçmiş hesaplaşması olan Oğuz Çetin mi ? Bana göre sazı elinde bulunduran Oğuz Çetin istediği türküyü önce çalıyor sonra çaldırtıyor. Bizlerde tribünde dinliyoruz.

Dün akşam yine hiç duymadığım bir türkü vardı. Müzik aynıydı fakat sözler hiç tanıdık değildi. Sanki ağırlıklı Türkçe aralara serpiştirilmiş Hollanda kültürü vardı. Hiç tat vermedi hiç... Tekrar dinlemek nelere maal olur düşünmek bile istemiyorum.

''Bu kadro ile ancak bu kadar olur'' demek istemiyorum. Bu kadro ile bu kadar kötü olunmamalı. Arda'yı koysak ne değişecek ki. Sabri sol bek oynarsa, Nuri arkaya bu kadar yaslanırsa, Hamit çizgide bu kadar kıstırılıp kalırsa bu enstrümanın sesine koyunlar bile toplanmaz.

Düşünün, maçı izlememiş birisine Milli Takım adına maçın en iyisi Servet'di desek ve maçı 3-0 kaybettik desek normal karşılar.

Rıdvan dilmen bir programda bizim rakibimiz Almaya demişti. Biz de burada yazmıştık bizim rakibimiz Belçika diye. Bu mental anlayışı ile oynamaya devam edersek Belçika değil rakibimiz Avusturya olur.

Geçmiş olsun...

Hiç yorum yok:

9 Eki 2010

ÇOĞU SENDEN AZI ONDAN

Sinan Bolat ile başlamak istiyorum;

''Ülkemi çok seviyorum ama Oğuz Çetin olduğu sürece Ay-Yıldızlı Milli Takıma hizmet etmem çok zor. Ben burada her hafta en ilk 11'deyim. Ama Milli Takıma 4'üncü kaleci bile olamadım'' demişti.

Almanya'ya karşı mağlup olmak büyütülecek bir konu değil. Biz kimlere karşı mağlup olmadık ki. Hiddink'in geldiği, Oğuz Çetin'in yardımcılığında kaldığı günden bu yana konuşulan bir konu var. Asıl bu konunun üzerinde durmalıyız. Milli Takım kadrosunu kim seçiyor ? Türkiye'de durmayan Hiddink mi yoksa Türkiye'de durduğu halde geçmiş hesaplaşması olan Oğuz Çetin mi ? Bana göre sazı elinde bulunduran Oğuz Çetin istediği türküyü önce çalıyor sonra çaldırtıyor. Bizlerde tribünde dinliyoruz.

Dün akşam yine hiç duymadığım bir türkü vardı. Müzik aynıydı fakat sözler hiç tanıdık değildi. Sanki ağırlıklı Türkçe aralara serpiştirilmiş Hollanda kültürü vardı. Hiç tat vermedi hiç... Tekrar dinlemek nelere maal olur düşünmek bile istemiyorum.

''Bu kadro ile ancak bu kadar olur'' demek istemiyorum. Bu kadro ile bu kadar kötü olunmamalı. Arda'yı koysak ne değişecek ki. Sabri sol bek oynarsa, Nuri arkaya bu kadar yaslanırsa, Hamit çizgide bu kadar kıstırılıp kalırsa bu enstrümanın sesine koyunlar bile toplanmaz.

Düşünün, maçı izlememiş birisine Milli Takım adına maçın en iyisi Servet'di desek ve maçı 3-0 kaybettik desek normal karşılar.

Rıdvan dilmen bir programda bizim rakibimiz Almaya demişti. Biz de burada yazmıştık bizim rakibimiz Belçika diye. Bu mental anlayışı ile oynamaya devam edersek Belçika değil rakibimiz Avusturya olur.

Geçmiş olsun...

Hiç yorum yok: